Rahmet peygamberi Sitesi

Dünya İslam Birliği - Uluslararası Peygamberi Tanıtma ve Destekleme Komisyonu

m031.jpg

“Öyleyse gücünüzün yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten kaçının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz olarak Onun yolunda harcayın. Cimrilikten korunanlar var ya, kurtuluşa erenler işte onlardır.” (Tegâbün, 16)
“Faiz yiyenler, şeytan çarpmış kimselerin kalktığı gibi kalkarlar. Bu onların “Alış-veriş de, tıpkı faiz gibidir. ” demeleri yüzündendir. Oysa Allah Alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir ögüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişi onadır ve artık işi Allah’a kalmıştır.” (Bakara, 275)
“Sadakaları açıktan vermeniz iyidir. Eğer fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için çok daha iyidir. Allah da bu nedenle günahlarınızı örter. Allah yaptıklarınızı bilir. ” (Bakara, 271)
“Allah için güzel bir borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah şükrün karşılığını bolca verir ve kullarına çok yumuşaktır. ” (Tegâbün, 17)
 
Müminler
 “Biz hiç kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemeyiz; inanıp ta inançlarının gerektirdiği iyi işleri yapanlar var ya, işte onlar cennetliklerdir ve orada sonsuza dek kalacaklardır. ” (A’râf, 42)
“Şayet bunu yapamıyorsanız-ki asla yapamazsınız-, o zaman yakıtı insanlar olan ateşten korunun. Çünkü inanmayanlar için hazırlanan, odur!” (Bakara, 24)
 
Yaratılış
“Gördüğünüz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş’a egemen olan ve belli bir zamana kadar akıp giden güneşle ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır. Bütün işleri o düzenler. Onunla kesin olarak karşılaşacağınızı bilmeniz için de ayetlerini geniş bir şekilde açıklar.” (Râd, 2)
“Allah, gökleri ve yeri hikmetine uygun olarak yaratmıştır. O, onların ortak koştukları şeylerden yücedir. ” (Nahl, 3)
 “Allah ki, ondan başka ilah yoktur; daima diri, bütün evrenin koruyucusudur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur. İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. Onun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. Onun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür. ” (Bakara, 255)[1]
“Göklerde ve yerdekilerin tümü Allah’ı tesbih eder. O, çok yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir. Göklerin ve yerin egemenliği O’nundur. Can veren de O’dur, can alan da! O her şeye güç yetirendir. Her şeyin ilki, her şeyin sonu, varlığı açık, Zatı gizli olandır. O her şeyi bilendir.
Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arşa hakim olan, yere gireni de, ondan çıkanı da, gökten ineni de oraya yükseleni de bilen O’dur. Nerede olursanız olun, O sizinledir. Allah bütün yaptıklarınızı görür.
Göklerin ve yerin egemenliği O’nundur. Bütün işler yalnız O’na döndürülür. Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. Kalblerin gizini de en iyi bilen odur.” (Hadid, 1-6)[2]

[1] Bu ayete, Müslümanlar tarafından Ayete’l-Kürsî yani Kürsî Ayeti de denir. Kürsî, Yüce Allah’ın tecelli ettiği taht anlamındadır. Kürsî, Arş olarak bilinen tahtının altındaki daha küçük bir tahttır. Kürsî, alegorik olarak kainatı, gökleri ve yeri idare etmesini sembolize eder.
[2] “Biz, gökleri yeri ve o ikisi arasındakileri altı günde yarattık da en ufak bir yorgunluk dokunmadı.” (Kâf, 38) Sale bu ayetin ardından şu saptamada bulunur: Bu ayet, Yahudilerin, Tanrı yaratma işini bitirdikten sonra yedinci gün dinlendi, şeklindeki inanışlarına açık bir cevaptır,

bizi takip edin

Find Rahmet peygamberi Sitesi on TwitterFind Rahmet peygamberi Sitesi on FacebookFind Rahmet peygamberi Sitesi on YouTubeRahmet peygamberi Sitesi RSS feed